Yazılar

FİLMLERİN HAYATIMIZDAN ÇALDIKLARI

Hayat ince bir çizgi, nerede biteceğini bilmediğimiz, hem kısa, hem çok uzun bir yol.Bu yolun nerede biteceğini bilmediğimiz halde, hayatlarımızdan çalınmasına izin veriyoruz. Bir düşünün, sadece film izleyerek dizi izleyerek harcanan geceler ve gündüzler…İzlediğimiz bu filmlerde başka hayatları başka karakterleri izlerken, kendi hayatımız ellerimizin arasından uçup gidiyor.Kendimizi yaşamamızı engelliyor, bizi eve,hapsediyor,hatta sevdiklerimize yabancılaştırıyor,bir çeşit başka yaşamlarla dünyaya bağlanıyoruz. kendimizi kaybediyoruz, veya hatırlamak istemiyoruz. Neden kaçıyoruz kendimizden. Kendimizle yüzleşmeye yüzümüz mü yok. Hava güneşli veya yağmurlu çıkıp doğayı yaşamak istemiyoruz, evlerimize kapanıp varsa yoksa başka yaşamları anlatan filmler… bir çeşit açık hapishane… yok yok açı hapishane sözü yanlış oldu ,gönüllü hapishanede kalmayı tercih etmek, sanırım ki daha doğru olur. Neden sorgulamıyoruz bu gönüllü hapishanelerde çıkmaya bizi korkutan ne? kaçtığımız ne? Hemen itirazlar gelecek biliyorum: Hayırr hapislik değil diyeceksiniz. Biz seviyoruz, zevk alıyoruz diyeceksiniz. Bende itiraz edeceğim itirazlarınıza Aşırılıklar gizlemek içindir, film izlenir fakat her gün saatlerce değil. Herhangi bir aşırılık sizi köle ediyorsa,
uzun saatlerinizi alan her şey bir nevi köleliktir diyeceğim.
Şimdi çıkın gönüllü hapishanelerinizden, soğuğu soluyun, sıcağı soluyun. Kalabalık ta dolaşın. arkadaşlarınıza gidin. sevdiklerinizi arayın. akrabalarınızı yemeğe çağırın. çocuk parkına gidin çocuk gülüşlerini izleyin, bir hayvan edinin onu dolaştırın. besleyin.
şimdi her an buna karar verebilirsiniz.

Sevgiyle…

Beğenebileceğiniz Benzer Yazılar…

Yorum Bulunmuyor, İlk Yorumu Siz Yapın

    Leave a Reply