Bencillik,” ben olmak “la aynı değildir. Bencil diye
nitelediğimiz kişi ile “ben olan” davranışlara sahip
kişiler arasında önemli farklılıklar vardır. Bencil;
egosunun yüksekliğinden sadece maddi manevi iyiliklerin
öncelikle kendisinde olmasını arzu eder,Eğer onun
talepleri karşılanmazsa, kırıcı davranışlar sergiler.
Ben olan,kişi ise kendi iç dünyasında yaşayan kişidir.
Onun kafası sürekli meşguldedir.Ortamlarda her olaya
sonradan iştirak eder, veya ortamlarda geçen
konuşmaları takip edemez, çünkü o sürekli olarak iç
diyolog halindedir. Zihninde geçmiş olayları yüzlerce
kez yaşar, bazen gelecekle ilgili fikirlere takılır.
Şimdiki zamana onu dürterek, yada yüksek sesle,
seslenerek getirirsiniz,buda çok kısa sürer, yeniden
içine döner ve saklanır.İçinde takıldığı ne varsa onu
yaşamaya başlar.
Bencil olmaktan nasıl kurtuluruz; Bencil olmamak
kimseye dışarıdan öğretilemez,bu kişilere“lütfen hep
kendini düşünme” “bu kadar bencil olma”
“bencillik iyi değildir” gibi uyarıları yapsanız bile,o
rahatsız olduğunun farkına varıp kendini iyileştirmeye
karar verene kadar ,hiç kimse bir şey yapamaz.Dıştan
verilen uyarıları dinler,haklı bulduğu taraflarda
olur,fakat her eyleminde yine sadece kendi öndedir,
her şey onun içindir, onun olmalıdır. Bencil olan kişi
kendi tutumlarının yanlışlığının farkına varıp, kendi
ile bir iç hesaplaşmaya girip, yaptıklarının acısını
çektiği an, iyileşmeye başlar.Çünkü sadece kendini
öne alarak yaptığı davranışlar,hayatında ister istemez
birçok kayıplara neden olmuştur.Bir gün ne kadar
yalnızlaştığını, artık kimsenin onu ciddiye almadığını
fark ettiğinde kendini sorgulama aşamasına gelir,
hatalı olduğunu kabul ederse iyileşeme sürecini
başlatmış olur.
Ben olmaktan nasıl kurtuluruz:Ben olan kişi,kafası çok
karışık kişidir.Düşünceden düşünceye atlar,sürekli
karar değiştirir,dışa vurduğu eylemlerinden emin
olamaz.Sadece Ben olarak, iç dünyaya takılı kalmak bir
rahatsızlıktır.Çoğu insan, iş yaparken,yemek yerken
tatildeyken, okurken, sohbet ederken, her yerde ve her
koşulda daha önce yaşamış olduğu bir olayı veya
düşünceyi yüzlerce kez tekrar eder, ne yazık ki çoğu
asla farkında değildir.Herkesin öyle olduğunu sanırlar.
Tabi ki geçmişte yaşadıklarımızı silip atmayacağız,
yeri geldiği zaman onları bazen üzülerek bazen de
sevinerek hatırlayacağız,ama bunu sürekli yapıyorsak
zihnimizi otomatik komuta bağlamış oluruz, bir süre
sonra artık zihnimiz bizi yönetmeye başlar,biz geçmişi
yada bir şeyi düşünürken şimdiyi, içinde bulunduğumuz
zamanı atlamamaya dikkatimizi vermemiz gerekir.
Geçmiş yaşanmış ve bitmiştir,gelecekse bizim
vizyonumuzdur gelip gelmeyeceği belli değildir:
Dikkatimizi her an içinde bulunduğumuz zamana
verirsek, ve bizi esirleştiren düşüncelerin farkına
varırsak zihnimiz üzerinde güç sahibi oluruz.
Neyi düşünüp düşünmeyeceğimizi seçmeye başlarız.
Sevgi ve ışıkla…
Yorum Bulunmuyor, İlk Yorumu Siz Yapın