shallow photography on black crow
Yazılar

GÜZELLİK YARIŞMALARI KALDIRILMALIDIR, BİZ ETTEN DUVARLAR MIYIZ

Hangi zaman diliminde nerede olursak olalım tanıdığımız biri ile karşılaştığımızda genel bir çoğunluk karşılaştığı kişiye  dilinin ucu ile “nasılsın “dedikten sonra ” aaa kilo almışsın” “zayıfladın mı sen” sözlerini çok kullanır oldu. Zayıflamak veya kilo almak günümüzün güzellik normlarındandır.Kadın ve erkeğe dayatılan sözde güzellik normları insanları özden çok şekile yönlendiriyor öyleki kişiler sadece kendilerini etten duvarlar olarak algılama noktasına gelmiş durumda. İnsan denen varlık doğaya hakim beş elementten oluşur. Bunlar;  toprak, su, ateş, metal,ağaçtır. Her insanın bedeninde bu elementler bulunur, Bazı elementlerin dominant olması o kişiyi bedensel olarak ve ruh olarak etkiler. Bedenimizde azalıp çoğalması bazı hastalıklarında habercisidir aynı zamanda. Bir doğaya bakın.Doğada hangi yaratılış birbiri ile benzer.Aynı dalda olan çiçek bile bir diğeri ile aynı değildir.İnsanların kalıtımsal hastalıklarından biridir bir diğerinden üstün görünme çabası.Bunun içinde beden bulunmadık bir fırsattır.Ama burada şu soruyu sormak gerekir “Biz kime göre, neye göre güzeliz veya çirkiniz” güzellik ve çirkinlik algısı görecelidir, ne kadar çok insan var ise o kadar çok farklı güzellik anlaşıyı, çirkinlik anlayışı vardır. Kadın ve erkeğe dayatılan güzellik normları insanları kendine güvensiz yapmaktadır. Her kadından sıfır beden olmasının talep edilmesi , bunun güzellik normu diye sunulması akıl dışıdır. Sıfır beden olan güzel değil olsa olsa hastadır, zafiyet geçirmekte izlenimi verir.Erkekden talep edilen geniş omuzlar, dar kalça, güçlü pazılar gibi dayatmalar akıl dışıdır. Her yaratılışı bir kalıba sokup bunlara hayata geçirmek imkansızdır. Norm olarak sunulan, topluma lanse edilen  mankenler doğru örnekler değildirler. Lanse edilen bu bedenler toplumun çoğunluğunu temsil edemezler. Dünyadaki güzellik normu anlayışı kadın ve erkek ruhuna zarar vermektedir. İnsanlareksiklik hissi yarattığından güzellik normu yaşam sahnesinden  çekilmeli acilen dünyadaki bütün güzellik yarışmaları kaldırılmalıdır. Güzellik yarışması diye bir yarışmanın yapılıyor olması bile diğerlerine hakarettir. Dünya güzeli seçiyorlar, bu dünya güzeli dünyanın kaçta kaç insan çoğunluğunun oyu ile seçilmektedir. Tamamen uydurma, ticari ve kadın pazarı yaratmaya yönelik bu uygulamalar kadın denen varlığı ruhen olumsuz etkilemekte, bir avuç kitlenin seçtiği sözde güzele bakarak kendini yetersiz hissetmekte , onun gibi olmaya çalışmaya uğraştıkça da bunalımı artmaktadır. Doğadaki her varlık güzeldir bakmasını bilene. Hem biz kim oluyoruz ki saçının bir telini dahi yaratma kudretine sahip olmadığımız halde yaratılmış bir varlığı beğenmeme kibrine düşüyoruz. İnsanlar bedenleri ile uğraştıkca özlerini göremez duruma geliyorlar, kendi özlerini göremeyince karşındaki insana da aynı muameleyi yapıyorlar.Bizim nasıl göründüğümüz değil, nasıl bir insan olduğumuz önemli olmalıdır. Türk toplumu eşyadan sonra bedenede tapar oldu. Anadolu’ya gittiğiniz zaman sizin ne giydiğinizle  nasıl göründüğünüzle ilgilenmez insanlar. Onların içinde sözünüzle var olursunuz. Sohbetiniz iyi ise, cana yakın sevecen bir kişiyseniz baş tacı edilirsiniz ister şişman olun, ister zayıf, ister şık giyinin ister, şalvarla dolaşın. Şehirlerde sürekli pompalanan  normlar, bir bedenin nasıl olması gerektiğine dair bilgiler gerçek anlamda aynaya bakan kişi, anlatılan değerleri kendinde görmüyorsa içten içe üzülerek bunalıma sürükleniyor. Bu gerçek bir algı değildir. Algıyı yanıltmakdır. Şimdi şuandan itibaren aynaya her baktığımızda her birimizin çok ama çok özel bir yaratılış olduğumuzun farkında olalım. O normları yaratanlar ilkönce kendileri uysunlar sonda milyonlarca kadın ve erkekden beklesinler. Biz bedenin dışında ruhani varlıklarız. Tabi ki bedenimize iyi bakmakla mükellefiz. Bedenimizin ihtiyacı kadar  besleneceğiz, temizlik bakımlarını yapacağız ama nasıl yaratılmışsak kendimizi öyle seveceğiz. Boyumuz  kısa yaratılmış ise kalkıp da niye benim boyum uzun değil diye dövünmemiz yersizdir.

Tenimiz bembeyaz  yaratılmış ise, niye esmer değilim diye uğraşıp durup kendimizi güneşin altında yakmaya çalışmamız, soloryumlarda dolaşmamız boş bir çapadır ve tehlikelidir. Bembeyaz yaratılan bir cildi kanser etme tehlikesi sizi beklemektedir. Saçlarımız seyrek ise, niye gür saçlarımız yok diye kahretmemiz sadece bizi yıpratır, sonuç olarak bedeni ile barışık olmayan bir ruh , bedende hastalıklar yaratmaya başlar sonuçta ceza yine bize kalır bazı yerlerini beğenmediğimiz beden şimdi hasta bir bedendir onu iyiliştirmek  her zaman çok kolay olmaz . Şimdi şuanda bedenlerimize sahip çıkıyoruz kendimizi yaratılışımızı olduğumuz gibi seviyor ve kabul ediyoruz.

Değerlendirme: 1 / 5.

Beğenebileceğiniz Benzer Yazılar…

Yorum Bulunmuyor, İlk Yorumu Siz Yapın

    Bir Cevap Yazın