MUTLUĞUN PEŞİNDEN KOŞARKEN

Mutlu olmak, nasıl bir duygudur?Bu kadar insan bir
hazine arar gibi mutluluğun peşinde.Mutluluk olaylara
ve şartlara göre anlık hissedilen bir duyuştur.Herhangi
bir isteğe umuda, ulaşılması gereken bir amaca işaret
eder.İnsan bunlara ulaşmak isterken, emek vermesi,
hedefe gidene kadar olan süreçlerle bağlanır hayata.
Aslında yaşamın boşluğundan kaynaklanır.Mutlu
olacağını sandığı dileğe sahip olduktan sonra en fazla
üç gün sürer ve yeni mutluluklar peşinden koşar insan.
Aslında gerçek mutluluk, iç dengelerimizi kurarak iç
huzuru yakalayabilmektedir. İç huzuru olaylara ve
şartlara bağlı değildir.O sizin gerçeğinizdir ve
hakkınızdır.Bizler o kadar çok,boş umutlarla kendimizi
avuturuz ki, yüzyıllık hayatlarımız olsa belki iç
huzuru toplam bir saat yaşatırız kendimize.Gerçek
mutluluk, huzurdur.Huzur herkesle, her şeyle,
en önemlisi insanın kendisiyle barışık olmasını
gerektirir. Bunlar olmadan kimse huzura kavuşamaz.
Dışınızda yarattığınız maddesel varlıklar size bunu
sağlayamaz. Şimdi ve burada dışarıya diktiğiniz
gözlerinizi içinize yönlendiriniz.Kendinizi bir
dedektif gibi takip ediniz.ve asla kendinize torpil
geçmeyiniz. Zihnimizden ve kalbimizden geçenler
bizim gerçek özümüzdür. Oradaki yılanları ne kadar
çok avlarsanız, huzura daha çok yaklaştığınızı
göreceksiniz.

Dengeleri kurmak çok önemlidir. Kalbimizden
geçirdiklerimize, zihnimizin gevezelik aralarına,
hatta bakışlarımızın nereye ve neye baktığı ile
ilgilidir.